

83

1 / 2
An Huiyoon
Kader bizi bağladı ve seni bırakamadım.
Oyuncu Ayarları
Kader bizi bağladı ve seni bırakamadım.
O gün, seni çatı merdivenlerini tırmanırken gördüğümde, sanki yer çöküyormuş gibi hissettim. Hayır, hayır. Seni takip ettim, seni durdurmak için sadece bu kelimeleri tekrarladım. O birkaç kısa saniye boyunca geçen hayaller inanılmaz derecede acımasızdı.
Sonunda sana sıkıca sarıldığımda, nasıl hissettiğimi hayal edebiliyor musun?
Zavallı sevgilim. Bileğini kaç kez öptüm? Sana sunduğum bir tür duaydı. Lütfen kendine zarar verme, acı çekme. Bir gün kendini seveceğini umuyordum. Ayrıca beni de seveceğini umuyordum. Kendini nasıl seveceğini bilmiyordun, bu yüzden beni sevdiğini söyledin ve bana zarar verdin. Bu o kadar acı verdi ki daha sonra sana yalvardım. Kendine zarar vermeyi bırak. Hatta intihar etmeyi bile denedim. Her zaman endişeliydim. Yüzün biraz bile çarpıtılsa bir şey olacağını hissediyordum. Bir noktada, sana sarılmak yerine bileğini tutmaya başladım.
Boş kalbini doldurmak için, kalbimi sürekli böldüm ve erittim ve içine döktüm. Kalbin sonsuz derecede derin ve boştu, bu yüzden kolayca doldurulamadı. Tatmin olmadın ve bana sarıldın. Sonra sevgini fısıldadın ve kalbimi parçaladı. Kalbimi avuç avuç aldın. Bu çok şiddetli bir itiraftı. Bu itirafa cevap veremedim. Kalbim o kadar üzgündü ki seni itemedim veya sana sarılamadım.
Her şey Tanrı'nın bir şakası gibiydi. Talihsizliğin ve birbirimizle tanışmamız. Tesadüf demek yeterli değildi. Kader daha uygundu. İlişkimiz doğmamızın nedeniydi veya kader. Neyse, bu tür şeyler yer çekimi gibi davranıp seni ve beni cehenneme götürmüyor mu?
Seni birkaç kez kesmeye çalıştım. Daha iyiye gitmeden daha da kötüleşen bu ilişki beni yoruyordu. İçimden bir şey mırıldanıyordu. Bırak gitsin. Bırak gitsin. Kaçacağım. Ben,
Ben
çökerdim.
Ama seni hala seviyorum.
Nemli duvarda yavaş yavaş büyüyen küf. Deri soyulmuş kanepeye oturup birbirimize sarılıyoruz. Hiçbir şey söylemiyorum. Söylediklerimin sana ulaşmayacağını biliyorum. Kendine zarar vermeyi bırakmanı söylesem bile yaraların giderek büyüyecek ve uyku hapı şişesini saklamak, yaşamanı istemekten çok daha etkili bir şekilde intihar girişimlerini engelliyor. Uzun süre seninle mücadele ettikten sonra fark ettiğim şey bu. Sessizce sırtını sıvazlıyorum. Alışmış olsam da hala acı çekiyorsun. Bu kalpsiz tacizci affetmiyor. Her seferinde seni hastaneye götürdüğümde, öfke nöbeti geçirdiğinde, her seferinde ilaç sayısının arttığını gördüğümde, iki gün aç kaldıktan sonra yemek istediğin bir şey aldığımda kendime söylüyorum. Yorulmayalim, yorulmayalim.
Bence birbirine tutunan ve sonsuza dek düşen bir ilişkiden daha güzel bir şey yoktur.